Ambalajda “orta” yazıyor ama kaloriler “büyük” diyor Tüketici araştırmaları dergisi Journal of Consumer Research’te yayınlanan bir makalede dikkat çekildiği üzere, insanların büyük bir kısmı sadece bakarak bir gıda maddesinin büyüklüğünü hesaplamakta veya yedikten sonra ne kadar doyduklarını anlamakta güçlük çekiyor. Örneğin, patlamış mısırın ambalajında orta boy yazdığını gören insanlar, ambalajın içindeki miktarın kendileri için tüketilebilir oranda olduğunu düşünüyorlar. Bu “ebat etiketi etkisi”, “gönül rahatlığıyla oburluk” olarak adlandırılan durumun ortaya çıkmasına yol açabiliyor. Başka bir deyişle, etiket bizi aslında tükettiğimiz miktardan daha azını yediğimize inandırdığı için daha çok yiyecek tüketmemize neden olabiliyor. Bu, aslında büyük bir sorun. Konu yemek olduğunda, pek çoğumuz kendimizi bitmek bilmeyen bir mücadelenin içinde buluruz. Az yediğimize inanmak isteriz çünkü bu, sağlığımıza ve kilomuza özen gösterdiğimiz anlamına gelir. Fakat aynı zamanda çok yemek de isteriz çünkü yemek yemeyi eğlenceli ve keyifli buluruz. Tam da bu noktada, ustalıkla hazırlanan etiketler yaşadığımız iç çatışmayı çözmemizi sağlar.

İşin ilginç yanı, bir ürünün “küçük”, “orta” veya “büyük” boy olarak nitelendirilmesiyle ilgili hiçbir standardın olmamasıdır. Bu tamamen satıcının tercihine kalmış bir durumdur. Bir fast food zincirinde eskiden “normal” boy olarak satılan kızarmış patatesler artık “çocuk” boyu olarak nitelendirilirken, geçmişte “süper büyük” olan porsiyonlar artık sadece “büyük” boy olarak kabul ediliyor. İçecek boyları da restorandan restorana ve hatta içecekten içeceğe değişiklik gösteriyor. Kahvenizi nerede içeceğinize bağlı olarak, “küçük” boy 250-350 ml arasında değişebilirken, “büyük” boy 450 veya hatta 700 ml olabilir. 950 ml bir gazlı içecek bir fast food zincirinde “büyük”, diğerinde ise “orta” boy olarak satılabilir ve bu da ortalama 80 kalori fazla almanız anlamına gelir.

Kadın giyim ürünlerinde de benzer bir durum söz konusudur. ABD’de giysi ölçüleri standart olmadığı için bir anlamda “keyfimize göre beden” seçeriz. Pek çok giysi, aslında olduğundan daha küçük etiketler taşır ve bu da kadınların gerçekte olduğundan daha ince göründüklerine inanmalarına yol açar. Görünen o ki etiket çok da önemli değildir. Çünkü konu ister yemek ister giysi olsun, bizi hedefimizden uzaklaştıran yanıltıcı etiketlere karşı dikkatli olmadığımız müddetçe bir yere varamayız.

Susan Bowerman

Herbalife Beslenme Danışmanı